top of page

KIŞISEL VERILERIN ÇALINMASI - TCK 136

Kişisel verilerimiz her zamankinden daha çok tehdit altında. Anayasa Mahkemesi 9.4.2014 tarihli ve 2013/122 E., 2014/74 sayılı kararında kişisel verilerin korunması hakkını, kişinin insan onurunun korunmasının ve kişiliğini serbestçe geliştirebilmesi hakkının özel bir biçimi olarak nitelendirmiştir.


Kişinin özel hayatının bir parçası olan kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi veya başkaları tarafından bu bilgilere ulaşılmasının sağlanması, öncelikle onun özel hayatına saygı hakkına yönelik bir müdahale teşkil etmektedir. Zaman zaman okuduğumuz duyduğumuz ‘Kimlik bilgilerim çalındı.’, ‘Instagram’da fotoğraflarımı kullanıyorlar’ ‘WhatsApp’ta telefon numaramı yaymışlar’ vb. ifadeler bu alana müdahalenin ne kadar çok olduğunu göstermekte. Peki böyle bir müdahale durumunda ne yapacağız? 


Kişisel veri nedir?


Öncelikle suçun koruduğu değeri tanımalıyız. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin suçlarda korunan hukuki değer verinin ilgilisi olan kişinin kişilik haklarıdır.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na göre, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi kişisel veri olarak kabul edilmelidir. Yani, verinin bir gerçek kişiyle ilgili olması ve onun kimliğini belirli veya belirlenebilir kılması halinde  kişisel veri söz konusu olur. Belirtmeliyiz ki, tüm kişisel veriler koruma altına alındığından, kişisel verilerin mutlaka gizli olması,’sır’ olması zorunlu değildir.


“Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun maddi konusunu oluşturan “kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri ( T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi ), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA'sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir” (Yargıtay 15. Ceza Dairesi, E. 2019/8797, K. 2019/15711, T. 26.12.2019)

Hangi hareketler suçu oluşturur?


Kişisel verinin KVKK’deki belirlenen hükümlere aykırı olarak ele geçirilmesi, verilmesi ve paylaşılması ile kişisel verilerin ele geçirilmesi, verilmesi ve paylaşılması suçu işlenmiş olur. Daha açık bir ifadeyle, hukuka aykırı ya da hukuka uygun olarak elde edilen bir kişisel veriyi, yetkisiz kişilere veren, ifşa eden, yayan yahut her ne sebepler olursa olsun ele geçiren kişi bu suçu işlemiştir. Özellikle belirtilmelidir ki failin, bu verileri hukuka uygun bir biçimde mi elinde bulundurduğu yoksa hukuka aykırı bir biçimde mi ele geçirmiş olduğu hususunun, suçun oluşması yönünden bir etkisi yoktur. Bu suç Türk Ceza Kanunu’nun 136. maddesinde düzenlenmiştir.

“Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”


‘Bir başkasına vermek’, ‘yaymak’ ve ‘ele geçirmek’ şeklindeki hareketlerden birinin gerçekleştirilmesiyle suç oluşur. Failin, bu seçimlik hareketlerden birden fazlasını veya hepsini birlikte gerçekleştirmiş olması durumunda ortada yine tek bir suç vardır ancak bu ihtimalde fail hakkında tayin edilecek ceza belirlenirken TCK md.61’de cezaların belirlenmesine ilişkin esaslar göz önünde bulundurularak alt sınırdan ayrılınması veya üst hadden ceza verilmesi yoluna gidilebilir. (Artuk, Gökcen, Alşahin ve Çakır, 2017; Hafızoğulları ve Özen, 2010).


Suçun seçimlik hareketlerinden kısaca bahsedersek,

Bir başkasına vermek’: kişisel verinin bir başkasına aktarılmasını, ulaştırılmasını ifade eder. Kişisel verileri içeren bilgi veya belgeleri bir başkasına ulaştırmak bir çok farklı yolla gerçekleştirilebilir: fiziksel olarak (yazılı bir kâğıt veya defter, dosya, CD, USB, hafıza kartı veya başkaca bir taşınabilir bellek biçimi ile),  bir iletişim aracı (faks, e-posta, sms, WhatsApp, Facebook, Instagram, Twitter sosyal medya araçlarındaki doğrudan mesaj (DM) vb. iletim imkânları) ile veya bulut bilişim sistemleri ile ve bunun gibi yollarla… Sıklıkla karşılaşılan, mağdura ait kişisel verinin üçüncü bir kişiye elektronik posta veya Whatsapp üzerinden gönderilmesi örneğinde olduğu gibi.

“Başkası” kavramı ile hem gerçek bir kişi hem de tüzel bir kişi kastedilir. Örnek olarak, kişisel veriler bir şirkete kanunlara aykırı bir şekilde verildiğinde ‘kişisel verileri başkasına verme suçu” meydana gelmiş olur.


Yaymak’: çok sayıda kişiye duyurulması anlamını taşır ve ilk seçimlik hareket olan ‘verme’ye göre etki alanı çok daha geniştir. Kişisel verinin çok sayıda insanın ulaşabileceği bir sosyal paylaşım sitesine konulması gibi. Yayılan bu kişisel verinin içeriğinin başkaları tarafından öğrenilmiş olup olmadığı hususu suçun oluşması açısından önemli değildir, öğrenilmesi olanağının sağlanmış olması yeterlidir. En sık karşılaşılan durum fail ya da faillerin sahte hesaplar açarak mağdurların fotoğraflarının, isim soy isimlerinin ya da telefon numaralarının bu hesaplarda kullanılmasıdır.


Ele geçirmek’: Failin mağdura ait kişisel verileri kendine aktarması veya fiilî egemenlik alanına dâhil etmesi şeklinde gerçekleşir.Ele geçirmenin mutlaka fizikî bir nitelik taşıması  gerekli değildir. Bu kapsamda, şirketin müşterilerinin kimlik ve iletişim bilgilerinin, açık bırakılan şirket bilgisayarından okunarak öğrenilmesi de ele geçirme kapsamındadır. Kimlik hırsızlığı veya kimlik dolandırıcılığı amacıyla kişisel verilerin ele geçirilmesi en sık yaşananlardandır. Bununla birlikte, mağdurun kredi kartı bilgilerinin kullanılması şeklinde bir suistimalin ortaya çıkması durumunda, bu suçun yanı sıra, bu konuya özgü spesifik bir düzenleme olan banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçuna (TCK md.245) ilişkin hükümler de uygulanır.

Cezası nedir?


Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme, yayma veya ele geçirme suçu, hapis cezasını gerektiren bir suç olarak benimsenmiştir. Bu suç için bir adlî para cezası öngörülmemiştir. Buna göre, kişisel verileri hukuka aykırı olarak veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu suçun faili  ancak bir gerçek kişi olabilir, tüzel kişiler suçun faili olamazlar. Bununla birlikte bu suçun bir özel hukuk tüzel kişisinin faaliyeti çerçevesinde tüzel kişinin temsilcisi tarafından işlenmesi halinde ilgili tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilebilecektir (TCK m. 140)


Aşağıdaki hallerde cezalar arttırılmalıdır: (TCK m.137)

 Suçun konusunun, nitelikli cinsel saldırı suçu mağdurunun veya mağdur çocuk ifadelerini içeren kayıt ve görüntüler (CMK m.236/5-6) olması halinde verilecek ceza bir kat artırılır.


Suçun kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle veya belli bir meslek veya sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmiş olması halinde ise verilecek ceza yarı oranında artırılır.Yani bu halde; suçun cezası, 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıdır.

Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme, yayma veya ele geçirme biçimindeki seçimlik hareketlerin, elektronik haberleşme hizmeti vermek üzere yetkilendirilmiş bulunan işletmecilerin personeli tarafından işlenmesi halinde, artırım bir kat oranında gerçekleşecektir.

Şikayet gerekir mi?Ne zaman zamanaşımına uğrar? Görevli mahkeme hangisi?


Suçun soruşturulması  şikayete bağlı değildir, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturma yapılır. Şikayet eden mağdurun şikayetinden vazgeçmesi halinde dahi soruşturma ve kovuşturma devam eder. Uzlaştırma hükümlerine tâbi değildir.

Suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıl olup, suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl geçmeden mağdur aleyhine işlenen suç savcılığa bildirilmelidir. Aksi takdirde, dava zamanaşımı süresi dolacağından suç ile ilgili soruşturma yapılamayacaktır.

Bu suç için yargılama yapmaya görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir.

Yazımız yürürlükte olan mevzuat esas alınarak hazırlanmıştır.Tereddütlü hususlarda nihai işlemler gerçekleştirilmeden evvel tarafımızdan görüş ve destek alınmasını tavsiye ederiz. İletişim kısmından bize ulaşabilirsiniz. Aksi takdirde burada yer verilen açıklamalar temel alınarak yapılacak işlemler ve bunların sonuçlarıyla ilgili olarak Hukuk Büromuz sorumlu tutulamaz.

Kaynakça:

Sınar, H. (2020). Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme, Yayma Veya Ele Geçirme Suçu (TCK md. 136), Kişisel Verileri Koruma Dergisi. 2(1), 33-62.



Fotoğraf: https://unsplash.com/photos/iar-afB0QQw 

Bize Ulaşın
Kişisel Verilerin Çalınması - TCK 136: Hakkında
bottom of page